Kendi kendine giden arabalar sadece bir başlangıç. Mobilite devriminin detayları burada

February 22, 2017

    Ulaşım sektöründeki projeler, hikayeler ve trendler hakkında sizi bilgilendirmek için devam eden paylaşımlarımızda, bu ay Moovit CEO’su Nir Erez’in mobilite hakkındaki gözlemlerinin kısaltılmış bir versiyonunu sunuyoruz.

    Geçtiğimiz yüzyılda kentsel mobilite deneyiminde çok az şey değişti; günümüzde her zamankinden daha fazla kalabalığın hissedilmesi dışında. Erez, önümüzdeki 20 yıl içinde hızla yaklaşan bir devrimin, kentsel hareketlilik hakkında bildiklerimizin çoğunu değiştireceğine inanıyor. “Trafik, hava kirliği ve otopark verimsizliği Google, Tesla, Uber ve benim şirketim Moovit gibi yenilikçi teknolojiler tarafından çözülecek. Bu şirketler ve diğerleri sadece birkaç yıl önce hayal bile edilemeyecek şekilde, kentsel mobilite devrimini gerçekleştiriyorlar.” diye belirtiyor. Erez, bu değişiklikleri, esasen basit bir teknoloji yığını olan Moovit Kentsel Mobilite Yığını (Moovit Urban Mobility Stack) ile görselleştirmemize yardımcı oluyor; değişikliklerin alt katmanlar yerine daha çok üst katmanlarda gerçekleşmesi dikkat çekiyor.

    Urbanstack

    Erez’e göre mobilite dünyası

    Temel, fiziki altyapı katmanı – metropolitan alanların yolları, köprüleri, tren istasyonları, metroları, otobüs durakları ve otoparkları. Eski şehirlerde, altyapı katmanı on yıllardır değişmedi. New York metrosunun 1948’deki haritasını bugünkü haritası ile karşılaştırdığınızda çok az fark göreceksiniz. Bu fiziksel katmanın en yavaş ilerlemeye sahip olacağını unutmayın; yeni eklenen acil durum şeritleri ve kesintisiz trafik sağlayan kavşaklar gibi. Bu katman, kişisel ve toplu ulaşım modları arasındaki sorunsuz geçişleri sağlayacaktır.

    Sonraki kurallar katmanıdır. Buna otobüs hareket saatleri, hız limitleri, lisanslar, izinler ve fiyatlar dahildir. Bu katman yaklaşık olarak 50 yıldır statikti, ancak bu da değişmektedir. Kurallar katmanı dinamik hale gelecektir. Hatta Nir yakın gelecekte şunların olacağını inanıyor “… bir işletim sistemi (OS) tüm araçları, binicileri ve altyapıyı birbirine bağlayacak. Bu işletim sistemi, hangi araçların hangi hızda ve hangi fiyata gideceğini, kavşak noktalarında hangilerinin öncelikli olacağını, tam olarak hangi noktada hangi aracın yolcu alıp indireceğini belirleyecek. Yollar fiyatlandırılacak ve araçlar belirli zamanlarda daha yüksek yoğunluk ve daha düşük emisyon önceliklerine göre yönlendirilecek.”

    Üçüncü katman insanları taşıyan araçlardır. Bu alandaki pek çok gelişme göz önüne alınmazsa, aslında araçlar ilk günlerinden beri esas itibariyle aynıdır. Ama çok yakında birbirine bağlı, elektrikli, sürücüsüz  otomobiller göreceğiz ve nihayetinde bu katman yeni bir form kazanacak. Google, Tesla ve Uber gibi şirketlerin bu alanda her gün yeni teknolojileri test eden bazı çalışmalarını halihazırda San Francisco ve diğer şehirlerin yollarında görmeye başladık bile. Kentsel mobilite devriminin bu yönü tam olarak gerçekleştirildiğinde, insanlar mobiliteyi yalnızca kişisel bir arabada, taksi ya da toplu taşıma araçlarında yolculuk gibi değil bir hizmet olarak görecekler.

    Kentsel mobilite yığınının en üst katmanında yolcu arayüzü var – bu hareket halindeyken mobilite ile nasıl etkileşimde olduğumuz ve onu nasıl kullandığımız hakkında. Burası devrimin en belirgin olduğu yer. Son beş yılda, yüz milyonlarca insan akıllı telefonlarında araç paylaşım uygulamaları, GPS ile planlanan yol tarifleri kullanıyor ve bu crowdsourcing aracılığıyla daha doğru veri toplama imkânı sağladı. Buradaki değişiklikler yakında yığında derinleşecek ve topluluklar ve kullanıcılar için gerçek faydayı oluşturmanın yolunu açacak. Kentsel mobilite yığınındaki bu muazzam değişiklikler Big Data ile çok daha iyi analiz edilebilecek. Erez “”Tıpkı bugün akıllı telefonu olan 10 yaşındaki bir çocuğun, 10 yıl önce birçok dünya liderlerinin sahip olduğundan daha fazla bilgiye sahip olması gibi, şehirler ve belediyeler daha önce hiç hayal edilmemiş miktarda bilgiye erişebilecekler.” diye ekliyor. Bugün, sensör ve akıllı telefon tabanlı sistemler, kentsel mobilite planlamasının ve yönetiminin tüm yönlerini bildirebilecek doğru ve gerçek zamanlı veriler sağlıyor. Belediyelerin bu sistemleri akıllı şehir planlarının bir parçası olarak entegre etmesi sadece zaman meselesi.

    Ücretsiz Moovit uygulamasının +50 milyon kullanıcısı ve olağanüstü Mooviter Topluluğumuz sayesinde her hafta milyarlarca veri topluyoruz ve “Bu hazine, kentsel mobilite verisinin bir sonucudur ve sonunda mobilitenin bir sonraki adımı olan hizmete dönüşümünü destekleyecektir”. Big data’nın toplanması, ölçümü ve analizi, dünyadaki belediyelere, sadece beş yıl önce hayal bile edilmemiş olan yollarla yardımcı olacaktır. Bu, 150.000 Mooviter’ın hali hazırda bildiği ve yerel bilgileriyle katkıda bulunduğu çok hızlı büyüyen bir trend, bu yüzden hepinize çok teşekkür ederiz!  

    Mobilite devrimi çok yakın. Buradan Mooviter Topluluğu’na katılarak bu devrimin bir parçası olun. Eğer Mooviter Topluluğu’nun bir parçası iseniz, lütfen bu bülteni arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşın ve yerel topluluklarına katılmaları için onlara ilham verin.

    Linkedin’de makalenin tamamını okuyabilirsiniz (İngilizce)

    Previous